Etiket arşivi: 36

KURBAN GELENEĞİMİZ NE KADAR KUR’ANÎ?

 

 

Bayramları seviyoruz ama kendimize uydurduktan sonra. Kelimeleri ezberliyoruz ama onları asıl mânâlarından kopardıktan sonra..

Kurban Arapça ‘kurb’dan geliyor; kökeni ‘karabet’ = yakınlık. Akraba da yakınlar, yakınındakiler demek.. Cuma’ları okunan Nahl 90’daki “Ve îtâi zî’l-kurbâ” emrini hısımlar yerine yakındakiler diye anlarsan mahalleli önceliğe girer.

Osmanlı geleneğinde Ramazan Bayramı’na Îd-i Fıtr yani Fitre / Fıtra Bayramı ve Kurban Bayramı’na da Îd-i Adhâ yani Kurbanlar Bayramı denirdi. Dolayısıyla Kurban yerine Dahiye yada Udhiye, Kurban Kesmek yerine de Tadhiye kullanılırdı.

Kuran’da kurbanla ilgili olduğu kabul edilen âyetlerde ise Kurban yada Adhâ geçmez:

  • Kevser 2 – “Fesallî liRabbike ve’nhar / O halde Rabb’in için destekleş ve diren!”
  • Hac 28 – “Li yeşhedû menâfia lehüm ve yezkürû’smellâhi fî eyyâmin ma‘lûmâtin alâ

mâ rezekahüm min behîmeti’l-en‘âmi fekülû minhâ ve at‘ımû’l-bâise’l-fakîr / Şahit olsunlar kendileri için faydalara ve Allah’ın adını ansınlar belirli günlerde, onların rızıklandığı dört ayaklı hayvan türü şeylerde. O halde yiyin ondan ve muhtaca – yoksula verin.”

  • Hac 32 – “Zâlike ve men yuazzım şeâire’llâhi feinnehâ min takvâ’l-kulûb / Böyledir ve kim

Allah’ın kurallarını yüceltirse muhakkak o kalplerin sorumluluğundadır.”

  • Hac 33 – “Leküm fîhâ menâfiu‘ ilâ ecelin müsemmen sümme mahılluhâ ilâ’l-Beyti’l-Atîk /

Size orda faydalar; belirlenmiş ölüme dek, sonra onun yeri Kadim Mekân’a kadar.”

  • Hac 34 – “Ve likülli ümmetin cealnâ menseken liyezkürû’smellâhi alâ mâ razakahüm min

behîmeti’l-en‘âmi feilâhuküm ilâhun vâhıdün felehû eslimû ve beşşiri’l-muhbitîn / Ve ümmetin tümüne eylem belirledik; Allah’ın adını ansınlar, onların rızıklandığı dört ayaklı hayvan türü şeylerde. Gayri sizin ilahınız tek bir ilah; o halde O’na teslimleşin. Ve alçak gönüllüleri müjdele!”

  • Hac 36 – “Ve’l-budne cealnâhâ leküm min şeâiri’llâhi leküm fîhâ hayrun, fezkürû’smellâhi

aleyhâ savâffe feizâ vecebet cunûbuhâ fekülû minhâ ve at‘ımû’l-kania‘ ve’lmu‘terra kezâlike sahharnâhâleküm lealleküm teşkürûn / Büyükbaş hayvanlar size Allah’ın prensiplerinden kılındı; sizin için onda hayır var. Allah’ın adını anın, saf hâli üzere. Gayri yanları üzere düştüğünde artık ondan yiyin ve kanaatkâra da, dilenene de verin. Böylece onu size âmâde kıldık; umulur ki şükredersiniz.”

  • Hac 37 – “Len yenâle’llâhe luhûmühâ velâ dimâuhâ velâkin yenâlühü’t-takvâ minküm

kezâlike sahharahâleküm litukebbirû’llâhe alâ mâ hedâküm ve beşşiri’l-muhsinîn / Asla Allah’a ulaşmaz, onların etleri ve kanları, fakat sizin sorumluluk bilinciniz ulaşır. Böylece onu size âmâde kıldı; sizi aydınlatması üzere Allah’ı büyükleyesiniz. Ve ihsanseverleri müjdele!”

  • Bakara 196 – “Ve etimmû’l-hacce ve’l-umrete lillâhi fein uhsırtüm femâ’steysera mine’l-hedyi

velâ tahliku‘ ruûseküm hattâ yeblüga’l-hedyu mahillehü femen kâne minküm marîdan ev bihî ezen min re‘sihî fefidyetün min sıyâmin ev sadakatin ev nüsukin feizâ emintüm femen temettea bi’l-umreti ilâ’l-hacci femâ’steysere mine’l-hedyi femen lem yecid fesıyâmu selâseti eyyâmin fî’l-hacci ve seb‘atin izâ reca‘tüm tilke aşeretün kâmiletün zâlike limen lem yekün ehlühü hâdırı’l-mescidi’l-harâmi ve’t-tekullâhe ve‘lemû ennellâhe şedîdü’l-ikab / Ve hac ile umreyi Allah için tamamlayın. Eğer mahsursanız o vakit kolayınıza gelen bir hediyelik; ve başlarınızı kazımayın hediye bedeli yerine ulaşıncaya kadar. Gayrı biriniz hasta yada başında bir eziyet bulunduğunda oruçtan fidye vakti veya sadakadan veya âdetten.. Güvende olduğunuzda gayrı umreden hacca dek yararlanırsınız, hediyenin kolayınıza geleninden; kim bulamazsa artık oruç, üç günü hacda ve yedi gün döndüğünüzde; iş tamam on gün. İşte bu ailesi olmayan, Mescid-i Haram’da hazır ve Allah’tan sakınanlara. Ve bilin ki Allah’ın cezalandırması şiddetlidir.”

Türk Milleti’nin kurbana bu kadar önem vermesinin altında demek ki başka şeyler var.

Vergi borcuna 36 ay taksit!

vergi borcuSon günlerde vergi borçlarıyla ilgili bir ‘barış yasası’ ya da ‘af’ daha çıkartılması konusu gündeme gelmeye başladı. 2014 yılında böyle bir yasa çıkmış ve borçların belli şartlarda yapılandırılması sağlanmıştı. Sabah’tan Faruk Erdem’in haberine göre, hatta bazı mükellefler bu yapılandırmadan doğan taksitlerini hâlâ ödüyor.

Ödemesini aksattığı için sistem dışında kalanlar için de şimdi yeni bir hak daha tanınacak. Bu fırsatı kaçırmayın. Maliye kaynakları ise şu anda gündemde yeni bir yapılandırma ya da vergi barışı düzenlemesinin olmadığını belirtiyor. Buna rağmen borçlular için yasalarda önemli avantajlar var. Kamu alacaklarıyla ilgili kanunun 48’inci maddesinde Borçlu tarafından yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla, amme alacağı 36 ayı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunabilir deniliyor. Hatta borç 50 bin lira ve altında ise teminata da gerek kalmıyor. Bakanlar Kurulu’nun bu tutarı 10 kata kadar artırma yetkisi de bulunuyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın çıkardığı Tahsilat İç Genelgeleri de bu uygulamanın detaylarını belirliyor. Burada vergi dairelerine tecil yapacakları miktarların sınırları çiziliyor. Büyük vergi dairelerinin yetkisi 3 milyon lirayı bulurken, büyükşehirlerde 2 milyon 250 bin ve diğer küçük dairelerde ise 60 bin liraya kadar iniyor.

TRAFİK CEZASI DA VAR

Motorlu taşıtlar vergisi, gecikme zammı, faizi ve vergi cezası, trafik para cezaları, karayolları geçiş ücreti ve idari para cezalarından olan alacaklar, yüksek öğrenim kredi borcu ve yüksek öğrenim harç kredisinden olan alacakların tescil ve taksit talepleri için yine vergi dairelerinin yetkisi bulunuyor.

NASIL BAŞVURULACAK?

Tescil ve taksit için ilgili vergi dairesine yazılı olarak başvurmak gerekiyor. Hazırlanacak dilekçeyle ilgili Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu’na gib.gov.tr adresinden ulaşmak mümkün. Formun eksiksiz doldurulması talebinizin reddedilmemesini sağlayacak. Bu yüzden dikkatli olmakta ve ilgili memurlardan yardım almakta fayda var.

KDV’DE 31 YIL SONRA BİR İLK

Son çıkan tahsilat iç genelgesi ile taksite izin verilmeyen KDV borçları da kapsama alındı. Müracaat tarihinden itibaren 6 taksitte tecil ve taksitlendirilmesi sağlandı. KDV kanunu 1985’te yürürlüğe girdi. Böylece 2016’ya kadar taksitlendirilmemiş bir alacak taksite bölüneceki. KDV borcu olanlar da borcu yoktur yazısı alacak.

TAKSİTLERE BAŞLAYIN

Müracat ettikten sonra başvurunuzun sonuçlandırılmasına kadar geçen sürede eğer belirttiğiniz taksit zamanı gelmişse bunu ödemeniz faydanıza oluyor. Çünkü daha sonra başvuru kabul edilince geçen süredeki taksitleri toplu ödemeniz istenebilir.