Etiket arşivi: 27 Mart

Bağımsızlığımız yıkılmaz, devletimiz ebedi olsun!

100 yıl önce 28 Mayıs’ta, Doğu’da ilk demokratik devlet, Azerbaycan Cumhuriyeti kuruldu.Halk Cumhuriyeti, 28 Nisan 1920’de dağılmasından kısa süre sonra tenezzüle uğramasına rağmen, tarihteki yeri, Azerbaycan halkının istiklal arzuları ve 23 aylık bağımsız devlet salnamesi kalblerde yaşadı.

Yüzyıllar boyunca, Azerbaycan halkı her zaman özgürlük içinde yaşamış ve ulusal özgürlükler ve bağımsızlık için mücadele etmiştir. Azerbaycan’da Ulusal Kurtuluş Hareketi, 20. yüzyılın başlarında daha da artmıştır. Azerbaycan’ halkının özgürlüğük mücadelesine demokratik güçler ve siyasi figürler katıldı. Rus İmparatorluğunun çöküşü Azerbaycan’da bağımsız bir devlet için şartlar yarattı. 28 Mayıs 1918’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilan edildi. O gün, Azerbaycan halkının tarihinde dikkate değer bir olaydı.

İşte bu yüzden bu düşüşe karşı 71 yıl sonra, 1991 yılında Azerbaycan SSC’nin orak-çekicli al bayrağını indirip bağımsız Azerbaycan’ın üç renkli, ay-yıldızlı kumaşına yeniden yükseltende biz cumhuriyete, onun şanlı tarihine ve siyasi mirasına sahip çıktık.

Fakat böyle bir cumhuriyet kurmak için aynı zamanda Azerbaycana özverili ve gelişmiş insanlar gerekiydi. Bugün, zaten orada olduklarını ve büyüdüklerini memnuniyetle söyleyebiliriz. O dönemde Azerbaycan’da büyük bir entelektüel takım vardı. Bunların çoğu Moskova’da, St. Petersburg’da, birçok Avrupa şehrinde eğitilmiş ve Avrupa kültürü ve dünya kültürüne aşina olmuş ve bunları üstlenmiştir. Onlar kendi entelektüel potansiyeli, kendi halkına, milletine olan kaygısı, sadakati ile Azerbaycanda XX yüzyılın başında giden süreçlerde yer almış ve birleşip Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’ni oluşturdular.

26 Haziran 1918’de Ulusal Ordu kuruldu. Azerbaycan Milli Ordusu, gerçek zaferi sadece işgal edilen topraklara ayak basacağı gün kutlayabilir.

 

Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulmasında ve ona rehberlik edilmesinde M.E.Resulzadenin, F.Xoyskinin, N.Yusifbeylinin, A.Sefikürdskinin, E.Topçubaşovun, X.Xasmemmedovun, C.Hacınskinin, S.Mehmandarovun ve başkalarının çok büyük rolü olmuştur. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulması ve ulusal devlet quruculuğunun tesisi halkımızın bağımsızlığını sağladı, tarihi hafızanın oluşumunda müstesna önem arz etti.

Tarihe bakalım. Azerbaycan’ın zenginlikleri yağmalandı. Halkımız özgür, bağımsız olmak istedi. Ama buna izin verilmedi. Bu yıllarda, hükümet, Azerbaycan petrolünü, pamuğunu ve diğer zenginliklerini yok etti. Müslümanları Bakü ve Azerbaycan’dan ihraç etmek ve Azerbaycan’da Ermeni hâkimiyetini sağlamak istedi. Halkımızın acımasız düşmanı Shaumyan, Bakü’deki Azerbaycanlıların silahlarını ellerinden alarak ermenileri silahlandırdı. 27 Mart 1918’de, 28 ve 29 Mart’ta, silahlı Ermeniler Bakü’de Müslümanları kırmaya başladı. Kan su yerine aktı. Taşnaklar çocuk, bebek ve yaşlıları bile umursamadı. Üç gün süren katliamda on binlerce kişi Bakü’de öldürüldü. Azerbaycan’daki diğer şehirlerde ve köylerde yaklaşık 50.000 Azerbaycanlı öldürüldü. Böyle bir durumda halkın kurtuluş yolu neydi? Ulusal liderler düşündü, taşındı ve sonunda bu sonuca vardı: “Özgürlüğe giden tek yol bağımsızlık! Özgür Devlet kurmak! Bütün dünya Azerbaycan’ın bağımsız olduğunu bilsin! “

28 Mayıs 1918’de Bağımsız Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ilan edildi. 34 yaşındaki Muhammed Emin Resulzade devlet başkanı seçildi. Bu arada, Şaumyan hükümeti Bakü’de hala iktidardaydı. Böylece yeni kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, Ganja’da bulunuyordu. Bakü’den heyecan verici haberler alındı. Bakü’de silahlı Ermenilere ek olarak, yabancılar da seyahat etti.

Böyle gergin bir durumda, Azerbaycan hükümeti Türkiye’den yardım istedi. Türkiye kabul etti. Yeni Azerbaycan hükümeti Ulusal Ordusunu oluşturmaya başladı. Türk ordusu Bakü’ye yaklaşıyordu. Şaumyan yönetimi, Rusya’dan  silah aldı, kanlı kavgalar başladı. Bakü uğruna binlerce Türk askeri savaştı. Bakü, Ermeni işgalinden kurtarıldı. Azerbaycan özgürce nefes almaya başladı.

Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulması, ulusal siyasi gelişmelerin ve Azerbaycan halkının ulusal uyanışlarının mantıklı bir sonucuydu. Abbasqulu ağa Bakıxanov, Mirze Feteli Ahundov, Hasan Bey Zerdabi, Celil Memmedquluzade ve diğer seçkin şahsiyetler tarafından temeli konmuş prosesler Azerbaycanda yeni tip tiyatronun, okulun ve basının ortaya çıkması ile sonuçlanmış, milli özünüderkin gerçekleşmesine büyük etkisi vardı. Bakü’nün petrol başkentine dönüşmesi ulusal girişimciler tabakasının oluşumu ile birlikte, dünyanın önde gelen üniversitelerinde eğitim almış aydınlar neslinin yetişmesine ortam yaratmıştır. Elimerdanbey Topçubaşov ve başka aydınların siyasete katılması, Dumaya seçilmesi ve Rusya Müslümanlarının örgütlenmesinde oynadıkları rol tarihimizin unutulmaz sehifelerindendir.

Rusya’da Çarlık yönetiminin kaldırılması, Şubat ve Ekim isyanları,Birinci Dünya Savaşı ve diğer bazı faktörlerin sonuçları Kafkasya’yı bazı siyasi güçlerin çatışmameydanına  dönüştürdü. Dünyanın önde gelen devletlerinin Bakü petrolüne gösterdiği ilgi durumu daha da kötüleştirdi. İlk kararıyla milliyeti, dini, sosyal durumu ve cinsinden bağımsız olarak, ülkemizin tüm vatandaşlarına eşit haklar veren Cumhuriyetin kurulması çok karmaşık koşullar altında ilan edilmiştir. Sadece 23 ay boyunca yaşamış olan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti tarihinin her sayfası tüm Azerbaycanlılara çok değer veriyor. Ancak, kalplerimizi gururla dolduran olaylarla birlikte, ulusal trajedilere neden olan sayfalar var. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin kendi devlet simgelerini kabul etmesi, devlet ve askeri yapılanma, ekonomi ve kültür, eğitim ve sağlık alanlarında attığı adımlar halkımız için taleyüklü önem arz etmiştir. Cumhuriyetin büyük başarılarından biri, 11 Ocak 1920’de Paris Barış Konferansı’nda Azerbaycan’ın bağımsız bir devlet olarak tanınmasıydı. Ancak petrolün dış piyasalardan izole edilmesi sonucu ortaya çıkan siyasi, ekonomik ve sosyal kriz yoğunlaşmıştır. Buna ek olarak, parlamentodaki çatışmalar, Karabağ ve Zangazur’daki Ermeni silahlı kuvvetleri ile çatışma giderek daha da yoğunlaştı. Nüfusun büyük kısmının ağır yükü Bolşevik propagandası için verimli bir zemin oluşturdu. Erivan’ın Ermenilere başkent olarak verilmesinden sonra Erivan ilçesinden göç ettirilmiş 150 binden fazla soydaşımızın durumu oldukça gergindi. Böyle bir durumda, parlamentonun son sekiz oturumunda Bolşevik ültimatomunun kabulü Nisan işgali ile sonuçlandı. Nisan işgali Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin liderlerinin bir kısmını Muhammed Emin Resulzade gibi mülteci hayatı yaşamaya mahkum etti, bir kısmını Feteli Han Xoyski ve Hasan Bey Ağayev gibi Ermeni terörünün kurbanına çevirdi, kalanlarını da bolşevizmin amansız repressiyalarına maruz koydu. 28 Nisan 1920’de ikinci cumhuriyetçi Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu. İki yıl içinde bağımsızlığını güvence altına alan cumhuriyet, 1922’de SSCB’ye girdikten sonra sadece resmi niteliklerini koruya bildi. Sadece onu yerine dördüncü cumhuriyet bağımsızlık fikrini yaşatmış ve Azerbaycan tüm servetlerinin dahil petrolünün tam sahibi olarak hareket edebilir bilmişdir.71 yıl sonra -1991 yılında Azerbaycan halkı kendi özgürlüğünü ve bağımsızlığını yeniden yaptı. 1991 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti bayrağı, amblemi ve marşı, Halk Cumhuriyetinin siyasi varisi olarak, bağımsızlığını sağlayarak kabul etti. 28 Mayıs 1918’de, Bağımsızlık Bildirgesi ilan edildiğinde, şimdi Cumhuriyet Bayramı olarak kutlanıyor. Müslüman Doğu’da ilk parlamento cumhuriyeti -Azerbaycan Halk Cumhuriyeti halkımızın eski devlet geleneklerini yaşatarak, modern döneme ait devlet kurumlarının yaratılmasını sağlamıştır.

Bağımsızlığımız yıkılmaz, devletimiz ebedi olsun!

 

Giresun Teşviki Gebze’de Anlatılacak

 

Karadeniz’in yeşil illerinden fındığın başkenti Giresun’daki devlet teşvikleri, Gebzeli işadamlarına ve yatırımcı adaylarına anlatılacak. Giresun heyeti yarın bölgemizde olacak.
Gebze Ticaret Odası ve Kocaeli Giresun Dernekleri Federasyonu’nun ortaklaşa düzenlediği ‘Giresun’da teşvik’ programını Giresun Valisi Hasan Karahan ve beraberindeki heyeti ile birlikte anlatacak. 27 Mayıs saat:10.00’da GTO meclis salonunda başlayacak olan etkinliğe katılımın yoğun olması bekleniyor. Federasyon Başkanı Süleyman Karaman konuyla ilgili yaptığı açıklamasında şu detaylara yer verdi; “Cuma günü sayın valimiz Gebze’de olacak. İlk olarak ticaret odamızın meclis salonunda yapacağımız panel ile yatırımcılarla bir araya geleceğiz. Özellikle Giresun Bulancak ilçesinde yeni kurulan 2.Organize Sanayi Bölgesi Gayrimenkulleri için Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı ve diğer Devlet kurumlarının bölgeye sağladığı hibe, destek ve teşvik sistemi ve bu teşvikten hali hazırda faydalanan tüm sektörlerin sektörel bazdaki mevcut durumunun paylaşılacağı panelimizde, sanayici ve işadamlarımızı aramızda görmekten büyük mutluluk duyarız.” dedi. Kocaeli Giresun Federasyon Başkanı Süleyman Karaman “Öncelikle belirtmek istiyorum ki; GTO Başbakanımız Sayın Nail Çiler ve yönetimine Giresun toplumuna vermiş oldukları destekler için tüm Giresunlular adına kendisine şimdiden çok teşekkür ediyorum.” dedi.

süleyman karamanFederasyon Başkanı Süleyman Karaman, Sayın valimizin Kocaeli’nde görev yapan Giresunlu Bürokrat , İş Adamları ve Sivil Toplum kuruluşlarıyla ile beraber olacakları yemek ve kahvaltı programı düzenleyeceklerini belirtti.

İsmail Arter’in 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü Mesajı

14“Tiyatro hayatın bir parçası olarak insanları eğlendirirken, düşündürmesi ve yeni ufuklar kazandırması açısından önemli bir sanat dalıdır. Ana malzemesi insan olan tiyatronun insana sunduğu değerler toplumsal nitelik taşır. Bizler tiyatroyla ilgili yaptığımız her etkinlikte tiyatronun insanı insana, insanla ve insanca anlatan ve toplumsal gelişimi sağlayan bir sanat olduğunu özellikle vurguluyoruz.

Tiyatroda izleyicilere verilen mesaj ilk bakışta kişiye yönelik olsa da toplumsal anlamı ve önemi büyüktür. Tiyatroya bu bilinçle baktığımız için belediyenin hizmet yelpazesine sanatsal anlamda yeni bir ilki kazandırarak Gazimağusa Belediye Tiyatrosu’nu kurmuş bulunuyoruz. Tiyatro alanındaki çalışmalarımızı somuta dönüştürerek yıllardır özlemi duyulan bir alanda çalışma yapacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gazimağusa Belediye Tiyatrosu, kentimizde sanatsal anlamda önemli bir ihtiyaca cevap vermesi için halen kadro çalışmalarına devam ediyor. Bunun yanında Mağusa Gelişim Akademisi bünyesinde gençlerimizin öncülüğünde faaliyet gösteren tiyatro ekibimiz de yoluna devam ediyor. Tiyatro gençlerimizin özgüvenlerini geliştirmeleri ve toplumda iyi bir yere sahip olmaları için son derece gereklidir.

Bizler, kentimizde kaliteli tiyatro oyunlarını konuk etmeyi ve sanata destek vermeyi asli görevimiz olarak görmeye devam edeceğimizi belirtirken, kendi ekibimizle etkili çalışmalar da yapacağız. Bu düşüncelerle, tüm tiyatro emekçilerinin 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nü en içten duygularımla kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.”