Etiket arşivi: 25.

25 lira yardım edin

Tunceli Belediyesi, ekonomik sorunlar nedeniyle başlattığı yardım kampanyası kapsamında vatandaşlara belediyeye 25 liralık destek olmaları çağrısında bulundu.

Tunceli Belediyesi, ekonomik sorunlar nedeniyle başlattığı yardım kampanyası kapsamında vatandaşlara belediyeye 25 liralık destek olmaları çağrısında bulundu.

Komünist Başkan Maçoğlu, dün yaptığı açıklamada, belediyenin gelecek 2 yılının kayyım döneminden kalan borçlarla kayıp haline getirildiğini söylemişti. Maçoğlu, bunun çözümünün de dayanışmayla bulunacağını belirtmişti.

TKP’li Fatih Mehmet Maçoğlu’nun başkanı olduğu Tunceli Belediyesi’nde yaşanan ekonomik sorunların çözüm için vatandaşların bağış yapmalarını sağlayacak “Umudu büyütüyoruz” adıyla yardım kampanyası başlatıldı. Tunceli Belediyesi’nden kampanyayla ilgili yapılan açıklamada, belediyenin borcundan ötürü yeterli hizmetin yapılmadığı belirtilerek, kampanyaya vatandaşların 25 lira destek yapmaları istenildi.

Açıklamada, şöyle denildi:

“Biliyoruz ki; halkın ödediği vergiler yerel yönetimler alanında ulaşım, iletişim, konut, içilebilir su, sağlık, eğitim, kültür, yeşil alan gibi bir kentin temel ihtiyaçlarının çözülmesi için kullanılması gerekmektedir. Şeffaf belediyecilik anlayışımız gereği açıkladığımız belediye bilançolarından bir kez daha gördüğünüz gibi belediyemizin durumu da borçlu durumda olan diğer belediyelerden farksızdır. Ne var ki bu durumu gerekçe yaparak eli kolu bağlı oturmak, bizim asla kabul edebileceğimiz bir durum değildir. Ve bu bizim tarzımız da değildir. Bu memleket ve kentimiz için bir şeyler yapmak isteyen, vicdanlı, sorumlu insanların destekleri temelinde ve yaptıkları yaratıcı önerileri gönüllü bir kampanyaya çevirme kararı verdik. Daha doğru bir açıklama ile söylersek etkili kitlesel bir seferberlik başlatma kararına vardık. Halkımızın sunmak istediği, küçük büyük ama değerli desteklerle üretimden sosyal alanlara, ulaşımdan suya, eğitimden sağlığa, konuttan turizme ve alt yapısına kadar birçok projenin adımlarını bu halk seferberliği ile başlatmış olacağız. Esas çözüm gücü olan Tunceli halkı ve dostlarını içeride dışarıda başlattığımız seferberlik fırtınasına katılarak insanlığa örnek olacak bir kent yaratmaya davet ediyoruz. Bunu mutlaka başaracağız, zira halkımıza güveniyoruz. Bu nedenle 25 TL’lik destek kampanyamıza katılacağınıza olan inancımız tamdır.”

TİROİD HASTALIKLARI HER HASTADA FARKLI BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR

Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü Bildiriyor;

Tüm dünyada tiroid hastalıklarına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla her yıl 25 Mayıs günü Dünya Tiroid Günü olarak kutlanıyor. Tiroid hastalıklarının başta kadınlar olmak üzere tüm yaş gruplarında görülebildiğini belirten Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr. Recep Erşahin, tiroid hastalıklarıyla ilgili bilinmesi gerekenleri anlatıyor.

Tiroid hastalıklarının başta kadınlarda olmak üzere yenidoğan, çocuk, ergen, erişkin ve yaşlıları tüm yaş gruplarında etkileyebilen bir hastalık olarak karşımıza çıktığını belirten Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr. Recep Erşahin, hastalığın her hastada farklı şiddette belirti ve bulgular gösterdiğinin altını çiziyor.

Boynun orta hattında, adem elmasının hemen altında yer alan tiroid, salgıladığı hormonlarla vücutta meydana gelen üretim ve yıkım faaliyetleri olarak tarif edilen metabolizmamızı düzenliyor. Tiroid beziyle ilgili sorunlar ortaya çıktığında, metabolizma ile ilişkili işlevler de etkilenebiliyor.

Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr. Recep Erşahin, en sık rastlanılan ve hastayı hekime götüren tiroid hastalıklarının başında, tiroid bezinin işlevlerinin etkilendiği durumların yer aldığını belirtiyor. Erşahin “Tiroidin işlevinin azalmasına hipotiroidi, artmasına ise hipertiroidi adı veriliyor. Her iki durumda da kişilerin belirti ve bulgularının şiddeti hastalığın gizli ve açık olarak adlandırılmasını sağlıyor. Tiroid bezinin diğer hastalıkları arasında ise iltihaplar (tiroiditler) ve kanserler yer alıyor. Tiroid bezi hastalıklarının tanısında belirti ve bulguların yanı sıra hormon ve bazı kan parametrelerinin ölçümleri, ultrason, radyoaktif iyot gibi görüntüleme yöntemleri de kullanıldığı gibi bazı durumlarda da direkt olarak bezden biyopsi alınarak teşhis yapılabiliyor” dedi.

Toplumda yüzde 10 oranında görülen hipotiroidide soğuğa karşı tahammülsüzlük, aşırı üşüme, halsizlik, kolay yorulma, kalp atım hızının düşmesi, düşünsel işlevlerde yavaşlama, dikkat dağınıklığı, kilo alma, ödem, saç ve tırnaklarda kolay kırılma, barsak hareketlerinin yavaşlaması gibi belirtiler gözleniyor.

Hipotiroidi ve Hashimoto Hastalığı

Ülkemizde hipotiroidinin öncelikli nedeninin iyot eksikliği olduğunu belirten Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr. Recep Erşahin “Günümüzde sofra tuzlarına iyot eklenmesiyle birlikte otoimmün bir hastalık olan Hashimoto hastalığı görülüyor. Hashimoto hastalığında, bağışıklık sistemimiz tiroid bezine karşı antikor adı verilen bazı maddeler oluşturarak tepki veriyor (otoimmünite) ve bu durum hipotiroidi semptomlarına görülmesine yol açıyor. Günümüzde hipotiroidinin ikinci sık görülme nedeni ise tiroid bezinin bazı nedenlerle ameliyatla alınması (tiroidektomi) sonucu ortaya çıkan hipotiroidi tablosu” şeklinde konuştu.

Hipotiroidinin, eksik olan levotiroksin hormonunun yerine konması ile tedavi edildiğini belirten Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr. Recep Erşahin, bazı durumlarda tedavinin ömür boyu sürebileceğine dikkat çekiyor. Erşahin “Levotiroksin hormonunun kişinin gereksinimine, diğer bir deyişle yaşına göre hedeflenen TSH değerlerine ulaşıp ulaşılmamasına göre ayarlanması tedavide dikkat edilmesi gereken konular arasında. Tedavinin ilk dönemlerinde amaçlanan levotiroksin dozuna ulaşmak zaman alabiliyor ve belli aralıklarla kan tahlilleri yapılması gerekiyor. İkinci konu ise tiroid hormonlarının mutlaka sabah boş mideye alınması. Çay, kahve, süt gibi içecekler, mide asidini baskılayıcı ilaçlar ve demir preparatları gibi bazı ilaçların dışarıdan alınmasının hormonun emilimini etkileyebiliyor. Bu tip durumlarda ilaç alımı ile bu maddelerin tüketimi arasında 2 ila 4 saat olması önemli” dedi.

Graves Hastalığında Antitiroid İlaçlar ve Radyoaktif İyot Tedavisi Etkili

Hipotiroidi’ye göre daha az rastlanan hipertiroidi adı verilen metabolik durumun belirtileri arasında sıcağa tahammülsüzlük, terleme, ellerde titreme, kalp atım hızının artması, kilo verme ve barsak hareketlerinin hızlanması görülüyor. Otoimmün bir mekanizma ile gelişen Graves hastalığı da hipertiroidinin en sık görülen nedenleri arasında yer alıyor. Hekim kontrolündeki tedavisinde, baskılayıcı etki gösteren antitiroid ilaçlar, radyoaktif iyot tedavisi (RAİ) ve bazı hastalarda da cerrahi yöntemler kullanılabiliyor.

Antitiroid ilaç tedavisiyle hastaların yaklaşık yarısında tiroid fonksiyonları normale dönerken, hastaların diğer yarısında radyoaktif iyot (halk arası adıyla atom) tedavisi veya cerrahi tedavi gerekebiliyor. Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr. Recep Erşahin, gerek hipotiroidi, gerekse hipertiroidi durumlarında mutlaka bir hekimin düzenli kontrolünde tedaviye devam edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Tiroid bezinin iltihaplarına mikrobik, otoimmün gibi mekanizmalar da yol açabiliyor. Hastalık sessiz (belirti göstermeden) seyredebileceği gibi, şiddetli boğaz ağrısı, düşmeyen ateş, aşırı yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı, terleme, çarpıntı gibi çok şiddetli bir klinik tablo da görülebiliyor.

Tiroid Hastalıklarında Düzenli Hekim Kontrolü Şart

Hastalıkta hekim takibinin uygun tedavide bulunmak açısından önemli olduğuna vurgu yapan Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr. Recep Erşahin “Hekimin kararı ile belirtileri hafif seyreden hastalarda tedaviye ihtiyaç duyulmayabiliyor. Semptomları şiddetli olan hastalarda ise bu semptomlara yönelik tedavi programı belirleniyor. Ağrı ve iltihap kontrolü için hekim kontrolünde bazı tip ağrı kesici ilaçlar ve hatta kortizon tedavileri bulunmakta. Tedavi süresine altta yatan hastalığa ve uygulanan tedaviye verilen cevaba göre karar verilmesi bu noktada büyük önem taşıyor” dedi.

Diğer bir tiroid bezi rahatsızlığı olan tiroid bezi kanserleri ise erken teşhis edildiğinde, hastaların kür şansı diğer kanser tiplerine göre çok daha yüksek olabiliyor. Bu kanserlerin tedavisinde tiroid cerrahisi ya da radyasyon tedavisi uygulanıyor. Söz konusu tedavilerden sonra meydana gelecek hipotiroidi tablosuna uygun ve hızlı biçimde müdahale edilmesi büyük önem taşıyor.

Abdi İbrahim Medikal Direktörü Dr. Recep Erşahin, bu önemli bezin hastalıklarına dikkat çekmek, toplumda tiroid hastalıklarının önlenmesi ve tedavi edilmesinde farkındalığı artırmak için toplumu bilinçlendirmenin önemine dikkat çekiyor.

YENİ ABANT; KARTEPE ZİRVESİ Mİ?

YENİ ABANT; KARTEPE ZİRVESİ Mİ?

 

süleyman pekinKüçükken “Topu Keltepe’ye dikmek” diye bir tabir vardı ve genelde sınıfta kalanlar için kullanılırdı. Sonradan Keltepe Kartepe oldu, yetmedi 10 yıl kadar önce 10 belde birleşti ve Kartepe İlçesi oluştu.

Geçtiğimiz günlerde Kartepe’nin turizmle anılan tesislerinde “Uluslararası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu” düzenlendi ve bazı Hükümet temsilcileri de yer aldı. Kocaeli’nin Tarih Sempozyumu ve Kitap Fuarı’ndan sonra üçüncü büyük kültürel etkinliği olarak kayda geçti.

Hem Kartepe temalı markalaşma hem darbe ve demokrasi üzerinden bir düşünce havuzu oluşturma gayretleri makul olsa da seçilen bazı isimlerdeki özensizlik bu önemli organizasyona gölge düşürmüştür.

Lokantalardaki fiks mönüye benzer bazı isimler Abant Platformu olur; ordadırlar, Ermenilerden Özür Dileme Kampanyası düzenlenir; imzadadırlar, Çözüm (!) Süreci olur; Âkil Adamlar gurubundadırlar. Şimdi de buradalar..

Kim bunlar? Mesela; Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Fuat Keyman. Cemaat’in Abant Toplantılarının müdavimi ve o toplantılarda Devletin kuruluş ayarlarının değiştirilmesini savunanlardan biri. Yurdum insanından ‘Kürt Sorunu’ diye sorun üreten ve Âkil İnsanlar Komisyonu’nun Ege Bölgesi kısmında parayla nasihat dağıtan bir kişi.

Şimdilerde Etki Ajanlığı suçlamasıyla tutuklu bulunan Osman Kavala ile birlikte OSF senin TESEV benim gayri millî ve gayri yerli her organizasyonun başat aktörü. Meşhur Bilderberg Toplantılarına Türkiye’den çağırılan 3-5 kişiden birisi. Kartepe Zirvesi’nin “Siyasal Açıdan Türkiye’de Darbeler” oturumunda konuştu. Eğer Darbe Kalkışması başarılı olsaydı ve İktidar’ın yanlışlarıyla ilgili toplantı yapılsaydı yine o konuşacaktı.

Kim mesela; aynı oturumun bir diğer konuşmacısı Prof. Atilla Yayla. Hesapta Türkiye’nin ‘en liberal’i.. Hakikatte Aykut Edibali’lerin Yeniden Millî Mücadele’sinden Liberal Düşünce Derneği Başkanlığına, 12 Eylül’de Kenan Evren destekçiliğinden Sivil Toplum ve Serbest Piyasa çalışmalarıyla Anthony Fisher Ödülü’ne kadar geniş bir yelpazeye sahip.

Atatürk’e hakaretin pek bi moda olduğu 10 yıl öncesinde Kemalizm’e ve Atatürk’e o kadar çok saydırdı ki neredeyse kendisini tutuklatıyordu; Allah’tan Hükümet’in desteği ve 208 akademisyenin bildirisiyle sıyırdı. Uzun zaman Zaman’da yazdı, 17-25 Aralık 2013’ten sonra bile “Gülen Cemaati parti kurarsa meşruiyete destek adına ilk seçimde bu partiye oy vereceğim” deme cesaretini gösterdi. Kartepe Zirvesi’nde herhalde bunları anlatmamıştır.

Başka kimler; mesela Prof. Nilüfer Narlı, mesela Prof. Bekir Berat Özipek. Abant Platformu’nun gözde ve güzide isimleri.. Ve mesela Prof. Davut Dursun; hem Abant’çı hem RTÜK Başkanlığı döneminde kurumu FETÖ üssü haline getiren İletişimci.

Tarihten ders almak bir delikten iki kere ısırılmamaktır.  Darbeleri anlamak için Türkiye’nin NATO’ya üyelik sürecini iyi anlamak lazım. Hep dediğimiz gibi; 1952’de sadece Türkiye NATO’ya girmedi, NATO da Türkiye’nin bütün kurumlarına girdi. Amerika yalnızca bazı dinî teşekküllerin üzerinden Türkiye’de muktedir olmaya oynamıyor; birçok sivil toplum unsurları ve akademisyenler de işin fazlasıyla içinde..

‘Bizi şu da kandırmış, bu da kandırmış’ serisinin uzamaması devlet ve millet yararına olduğu için yukarıdaki örneklem şahsiyetler analiz edilmiştir. Bunlar ihbar mahiyetinde sayılmamalı ve fakat Devlet’in de bir Kara Kaplı Defteri olmalıydı vesselam.

BAKAN TÜFENKCİ: ALMANYA’NIN DOLMUŞUNA BİNMEK TÜRKİYE’YE YABANCILIKTIR

 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alman turistlere uyarısını “millete fatura ödetme” tavrı olarak değerlendirerek,  “Ülkemizi karalamak turizmciye fatura ödetmektir. Almanya’nın dolmuşuna binerek Türk milletine ne kadar yabancı olduğunu göstermektedir. Ülkemiz en az Almanya, Fransa kadar güvenlidir” dedi.

 

Bakan Tüfenkci, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’ni kabulünde konuştu.

 

Bakan Tüfenkci, 15 Temmuz darbe girişimini hatırlattı, “Bu darbe girişimi millete karşı yapılmış bir darbe girişimiydi ve faturayı bu millete ödetmeye çalıştılar, tıpkı 2013’te Gezi Parkı olayları gibi, tıpkı 17-25 Aralık Operasyonları gibi. Amaçları ekonomik anlamda istikrasızlığa yol açarak, bu millete fatura ödetmek ve aradaki parsadan bir kesimin faydalanmasıydı” dedi.TÜFENKCİ (4)

“ÜLKEMİZİ KARALAMAK MİLLETE, TURİZMCİYE FATURA ÖDETMEKTİR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Alman Dergisi Focus’a verdiği röportajda Türkiye’de can ve mal güvenliğinin olmadığını söylemiş, Alman turistlere uyarıda bulunmuştu.

Bakan Tüfenkci, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını eleştirerek, “ülkemizi karalamak turizmciye fatura ödetmektir” dedi.

“Türk ekonomisindeki iyileşme niye Kılıçdaroğlu’nu rahatsız ediyor ki, Türk ekonomisine darbe vurmaya çalışıyor” diyen Bakan Tüfenkci şöyle devam etti:

 

“Kılıçdaroğlu Alman vatandaşlarına diyor ki “gelmeyin, Türkiye güvenli değil, huzurlu değil” peki bunun faturasını kim ödeyecek, turizmciler ödeyecek. Biz hükümet olarak turizmcilere 2016 yılı zor geçti diye hem borçlarını öteleme, yeniden yapılandırma, uçak charter seferleri ile destek verme, 9 ay çalışan işçilerin SSK giderlerini ödeme gibi çok ciddi teşvikler verdik. Niye, o insanların ayakta dursun, bu ülkenin değerleri ucuza satılmasın diye. Ama adam bununla direkt turizmcileri hedef alıyor, güya aklı sıra oradan hükümeti vurmaya çalışıyor ama hükümetle direkt bir etkisi yok, vatandaşa etkisi var. Ülkemizi karalamak turizmciye fatura ödetmektir. Almanya’nın dolmuşuna binerek Türk milletine ne kadar yabancı olduğunu göstermektedir. Ülkemiz en az Almanya, Fransa kadar güvenlidir.”

 

“İYİ GİDİŞATI SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMAMIZ LAZIM”

Bakan Tüfenkci, hükümetin özellikle ekonomiye yönelik attığı adımları, verilen teşvikleri anlattı, “Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu, önerileriyle Kredi Garanti Fonunun devreye sokulması, küçük işletmeler ve esnafımıza             KOSGEB kredilerinin verilmesi, ihracat teşviklerimizin 1’den 3’e çıkarılması, 2017’deki göstergelere de baktığımızda gerçekten iyiye doğru bir gidiş var. Bunu sürdürülebilir hale getirmemiz lazım. Bunu da hep birlikte yani sizlerin önünü açarak, sizlere destek olarak biz bunu hayata geçireceğiz.

2023 hedeflerimiz var ve o hedeflere yaklaşma adına şimdiden bu iklimi iyi değerlendirerek hem yatırımın önünün açmak, hem ticaretin önündeki engelleri kaldırmak gerekir” dedi.

ÜRÜN GÜVENLİĞİNİN TEK ELDEN YÜRÜTÜLMESİ

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan iş dünyasının taleplerini sıraladı, Bakan Tüfenkci talepleri dinledi, sanayicinin ve yatırımın önünü açacak önerilerde bulundu.

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan Yatırım ve imalat Sanayiine yönelik bir artı teşvik, KDV istisnası getirilmesini, Ayrıca gümrüklerde denetim ve işlemlerin tek elden yürütülmesi konusunda sanayicilerin talebini gündeme taşıdı.

Bakan Tüfenkci, ürün güvenliğinin tek elden yürütülmesinin bir ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı. Bu konuda 19 bakanlığın gümrüklerde işlem yürüttüğünün altını çizen Tüfenkci şöyle devam etti:

“Gümrüklerde Bakanlıkların denetimleri ve yaşanan bazı aksaklıklar sonucunda işlemler yavaşlıyor. Böylece bekleme, yığılma ve maliyet oluşuyor. Bu konuda ürün güvenliğini tek elden toplayacak ortak bir çalışma yapmamız gerekiyor. Böylece özellikle iç ticareti ilgilendiren konularda beklemeleri önleyecek, ticareti hızlandıracağız. Benim sizden ricam diğer bakanlıklara gittiğinizde gümrük işlemlerinin tek elden yürütülmesi konusunda talepte bulunun. Gümrük Bakanlığı gibi 7/24 esasına göre çalışılması lazım.TÜFENKCİ (1)

Laboratuvar testlerini de tekleştirmemiz lazım. Vatandaş dolaşmasın, bu hususta maliyetlerimiz azalacak. Aynı numuneden birçok kurum alıyor ve her bir numuneyi vatandaş ayrı ayrı veriyor. Vatandaş gelsin sonuçlarını alsın. Tek bir noktada toplayalım.”

Kocaeli İl Sağlık Müdürü Durmaz; Evde sağlık hizmeti alan hastalara seçimlerde kolaylık sağlanacak

 

Kocaeli  Sağlık Müdürü    Uzm. Dr. Mürsel Durmaz;  7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde Sağlık Müdürlüğü Koordinasyonunda    Sağlık problemleri nedeniyle evde sağlık hizmetleri alan ve hareket etmekte zorlanan vatandaşların istemeleri durumunda  seçimlerde  oy kullanmaları için gerekli önlemleri aldıklarını açıkladı.

evde sağlıkSeçim günü  sağlık problemi olup, evde sağlık hizmeti alan  hastaların sorunsuz oy kullanabilmeleri amacıyla 444 38 33 nolu telefonu arayarak evde sağlık hizmeti birimine müracaat etmeleri halinde sağlık görevlilerinin yardımıyla sandık başlarına giderek oylarını verebileceklerdir,  Seçim günü evde sağlık hizmetleri koordinasyon merkezimiz oy kullanma saatleri süresince açık tutulacak. Talepte bulunan hastaların evde sağlık hizmeti sunan hasta nakil araçları ile oy verecekleri merkezlere götürülmesi sağlanacaktır.