KALEM’E ALLAH TARAFINDAN YAZ EMRİ VERİLDİ !

KALEM’E ALLAH TARAFINDAN YAZ EMRİ VERİLDİ !

 

BAHATTİN OMURCAN TÜRKİYE OKUYORDünyayı kana bulayan karanlık fikirli kafalardır, Aydınlığa çıkaracak olanlar ise gene aydın fikirli kalemler olacaktır…

 

İnsanlığın ışığı, kafamızın sesi, cebimizin süsü, elimizin kölesi olan kalemle bugün insanlık bir arayış içine düşmüştür.

 

Adalet evrenseldir. Tüm konuşan, yaşayan, anlatan, anlayan, hisseden erkek ve kadın için geçerli olan adaletin herkese lazım olduğunu gene bize kalem yazmıştır. Adalet ararken zulümle, hürriyet ararken kölelikle, mutluluk ararken kin ve nefretle karşı karşıya kalmayın, ne hak yiyin ne de hakkınızı yedirin diye nice kitaplar yazıldı, nice kalemler kırıldı. Neticede kalem hakkını vermiş oldu. Verdi de bizim yeni kuşak neslimiz, kalemi ne kadar tanıyor.?

 

“Kalem olacak şeyleri yazdı. O yazının mürekkebi bile kurudu.” hadisi de böyledir. Yani kalemin mürekkebi kurudu. Anlaşılan şudur, kalemin yazması kıyamete kadar sürecektir.

Nasıl’ki, ibadet ile günah bir değildir. Emin oluşla hırsızlık ediş bir değildir. Şükretmekle nankörlük bir olmadığına göre kalem bunuda yazdı, mürekkebi  çoktan kurudu bile. Çünkü Allah gerçekten de ihsan sahiplerinin ecrini yitirmez.

 

Ben fani kul  Bahattin Omurca da yaz emrini kalemden öğrendim, o kalem ki tüm dünyayı, ay’ı güneşi, yıldızları, gezegenleri; toprağı, bitkileri; ini, cini canlıları, cansızları, fallıları, falsızları, kulları ve kulluğu reddedenleri, hayvanları, çok sevdiğim minik serçelere kadar yazdığına göre yeryüzü olan bu fani dünyada herkesler bir şeyler yapmak ister.

 

Bazı insanların yapmak istedikleri işlere maddi imkanları elverişli olmasa da o insan; ne eder, ne eyler, o istediği işi başarır ve yapar. Tabii buna Allah’ın yardımı da eklenirse ki onsuz zaten hiçbir şey olmaz. Başarılan işin neticesi insanı mutlu kılar, hele insanlığa faydalı yapılmış bir iş ise o zaman yapılan işin değerini herkes taktir eder, anlatır, faydalanır, kimileri dua eder, kimileri de teşekkür.

 

Ben Mevla’ma teşekkür ediyorum, insanlığa, içinde de bana bahşedilen bu kalem nimetinden fikren ve ilmen bilgi sahibi olduğum için. Kendi imkanlarımla bu bilgileri gelecek nesillere aktarmak, onları bu konulardan haberdar etmek, bir kalem tutan el olarak mesuliyetimin olduğunu hissederek “KALEM” kitabını  yazdım, kağıda, kaleme meyil vermeyen; kağıdı, kalemi sevmeyen, bu önemli iki nimete değer vermeyen toplumların geri kaldıklarını, sömürü altında olduklarını gördüm. Bu gerçeği görmeyen milletler, biz ileri toplumuz diyemezler.

 

Saygılarımla

Bahattin Omurca – 05.11.2017

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir